31 October 2013

TMMBO - Duran Leblebici Anıları

CMOS teknolojisinin kullanılabilir/üretimi yapılabilir bir şekilde orada geliştirilmesi, bundan yararlanma düşüncelerinin ortaya çıkmasına sebep oldu ve ilk kripto çipleri YİTAL teknolojisinden yararlanılarak, lojik tasarımından üretimine ve nihai testlerine kadar o ortamda yapılabilir hale geldi. 140 1950-1980’li Yıllar İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Anılar ve Görüşler - II

Buna paralel olarak, yani bu kripto çipleriyle ilgili hazırlık çalışmaları başlarken, NATO’ya, bu üç mikron teknolojisini 1,5 mikron teknolojisine yükseltmek amacıyla bir proje daha verdik. NATO, normalde birbirinin takibi niteliğinde projelere destek vermeme prensibini, zannediyorum birinci projenin iyi yürümüş olması sebebiyle değiştirdi ve bir kere daha proje desteği için karar verdi. Fakat beraberinde bir de koşul getirdiler; dediler ki, “Biz size 500 bin dolar vereceğiz; ama Türkiye'deki sanayi de buna 500 bin dolar katkıda bulunsun. Yani bizim verdiğimiz kadar da Türkiye'deki sanayi katkı versin.” Onun üzerine, ben, Türkiye'deki önde gelen elektronik sanayi kuruluşlarının başında bulunanlarla temas kurdum.

Kulakları çınlasın, TELETAŞ’ta Fikret Yücel vardı, NETAŞ’ta ya Tanju Argun ya da Suat Baysan vardı, Siemens’in başında Arnold Hornfeld, BEKO’da ise Muvaffak Gözaydın vardı. Vestel katkıda bulundu mu, hatırlamıyorum. Bu kuruluşlar neticede 400 küsur bin dolar civarında bir katkıda bulunmayı taahhüt ettiler ve proje başladı ve 1990’ların sonunda, YİTAL, artık Silahlı Kuvvetler, MİT ve benzeri kuruluşlara verilmek üzere kripto çiplerinde seri üretim yapabilecek bir tesise dönüştü. Bildiğiniz gibi, kriptonun bütün haberleşmelerde önemli bir yeri vardır. Kripto iki türlü yapılıyor; bir yazılım olarak, bir de o amaca özgü bir entegre devre olarak... Kırılması daha zor olanı, bu donanım olarak yapılan kriptodur. TÜBİTAK’ın içinde kripto matematiğiyle ilgili çalışmalar yapan birimler vardı.


04 October 2013

Hangul Day - İstanbul

Hangul Alfabesinin kabulü, iki gün sonra İstanbul'da kutluyoruz.

Kral Sejong tarafından ilk olarak 1443 yılında tasarlanan alfabe Kore'de kullanılmaya devam ediyor.

Hangul 28 Karakterden oluşan okuması ve yazması kolay bir alfabedir. Türkçe ile ortak kelime sayısı da oldukça fazladır. Eski Kore dilinde "HAN" muhteşem "GEUL" yazım demektir.

Temel olarak kullanılan nokta cenneti, yatay çizgi dünyayı, dik çizgi ise dünya üzerinde duran insanı ifade etmektedir. 28 harf buradan türetilerek, fonetik yazılma ve her harfin okunduğu Kore diline tam uyumlu bir alfabe ortaya çıkmıştır.

Kral Muhteşem Sejong anısına Unesco, yazma ve okuma için kendisini adayan bireylere veya sivil toplum örgütlerine, 8 Eylül de ödül vermektedir.

02 October 2013

Kore Günü - Hangul Day - Ankara

"Hangul Day" Kore yazım dili ve alfabesinin kabul günü Ankara'da büyükelçiliğin himayesinde kutlanıyor. Samsung akıllı sınıf etkinlik alanında misafirlerin gelecek öğrenim teknolojileri ile tanışmaları amacı ile çalışır olarak sergileniyor.

1446 yılında Kral Sejong Kore için yeni bir yazı sisteminin gerekliliğini fark ederek kullanımda bulunan ÇİN karakterlerini bırakılması ve yeni bir alfabeye geçişe öncülük etmiş.

Hangul önceleri 28, 24 harf içermektedir, 14 sessiz, 10 sesli. Harfler üç temel bileşenden oluşmaktadır. Dikey Çizgi İnsanı, Yatay Çizgi Yerküreyi, Nokta Gökkubbeyi anlam olarak taşımaktadır.

9 Ekimde kutlanmakta olan Hangul günü Koreliler tarafından geleneksel kabul edilmektedir.