12 March 2024

The grass is not always greener on the other side of the fence

Personally living in a house with a garden I tend to understand that it is easier said than done to look after a healthy looking dreamland. When I come across those beautifully nursed green fields I cannot escape from asking myself the simplest question. What is the magical touch that provides the means to this exquisiteness and grace?

I have learned over a long period of time that nature actually assists ability of survival in any hostile environment. Therefore it may seem rather odd to glance to a terrain of wilderness and think that nothing is happening. Barren land may not take your breath away yet existing biodiversity in any environment is the foundation for endurance and continuity. Reinforcing the eco-system to balance itself to face all the worst to come in future.

Astounding knowledge of flowering plants has taken me deep into pure reality. I have noticed that nature prefers colours not to please humans but rather to attract insects. Offering their pollen as a source of nutrition so that in return gaining strength and food to regenerate their species. Insects fly from flower to flower to collect nectar. In the meantime indirectly transporting pollen and seeds.

To my stunning astonishment I realised that insect’s preference of colour and fragrance is not always in line with my inclinations. Insects selected flowers that not necessarily produce finest scents to human appreciation. One such plant attracted so many bees and we had to take it out of the garden because we were not keen on the odour.

As we dwelled into more colour and smell the garden exhibited and displayed its attractiveness and orderliness to our human friends.

On the other hand if not conceived as potential food source the plants were destined to perish. Therefore this would not be a sustainable process and needs constant care of the gardener. The matter worsens as, sunlight, water beyond rain fall, pesticides, herbicides and fertilisers are, main ingredients to nurture and preserve this charm and elegance.

In a nut shell ample amount of resources are to be invested to a short term glimpse of this sparkle. Yet the real customers such as the bees will pay little or no desire to experience this delicacy since the product would not satisfy their purpose of longevity.

Therefore the grass may look greener from outside to those who see what they expect to see. I am not hinting that this is not proper. We all need to come out of anxiety and feel overwhelmed to witness such a unique perspective. All we need is to figure out the complex architecture and appreciate the cost associated to keep running such a fascinating greenhouse.

So could this be a call for the enterprise leadership. How to design an attractive garden full of joyful offers. Comprehensive perception from inside may be very pleasing to gaze to delightful landscape.

However scrutinised planning to achieve essential customer loyalty is an imperative decision. As a result contributing to a tremendous product profitability. Hit the bull’s eye so to speak.

At the end of the day managing such a challenge is a way of designing a masterpiece. Appreciating uneasiness and balancing during a tightrope walking hanging way above ground.

I hope I was able to raise critical questions in your minds. Spending precious time on thinking before acting should be adapted as a common practise. Success depends on configuring such a harmony with respect to both angles of consideration.

Loveliness & Choice

With art at the forefront businesses will flourish.

24 January 2024

Copernicus - COP28

2023 kayıtlara geçmiş en sıcak yıl olarak tarih sayfalarında şimdilik yerini aldı. 2024 ve ötesinde yeni rekorların kırılacak olması beklentisi ise oldukça yüksek. Dolayısıyla daha sık ve daha etkili yıkımlar ve afetlerle karşılaşabileceğimiz olasılığını kabullenmek zorundayız.

Acil olayların her an oluşabileceğini hatırlayarak, tepkilerin çok önceden planlanması ve hazırlıkların eksiksiz ve tam olarak ustaca yerine getirilmesi şarttır. Akıl ve zekâ ile geliştirmiş teknoloji araçları aniden oluşacak ve birbirine hiç benzemeyen koşulların farklılıklarını ortaya koyabilecek düzeydedir. Böylesine olağan dışı olaylar esnasında en etkili, güvenilir yol gösterici araç yine teknoloji olacaktır.

Sırasıyla göstergelerin süzdüğü olumsuz ölçülere değinmek yararlı olacaktır.

Avrupa Birliği uzay gözlem programının bir dilimi olan “Copernicus” yerküre hava izleme verilerine dayalı rakamlar, sanayileşme öncesi sıcaklık ortalamasına kıyasla dünyamızın 1.48 derece ısındığı gerçeğini yansıtmaktadır.

Program ismini ünlü bilim insanı Nicolaus Copernicus’dan almaktadır. Copernicus 1466 yılında Prusya Krallığı’nda (bugünkü Polonya) doğmuştur. Kilise hukuku üzerine doktora çalışması tamamlamış ve asıl mesleği olan Katolik Piskopos danışmanlığını sürdürmüştür. Diğer yandan olağanüstü gözlemi ve buluşu, ilgi ve alakasının matematik, astronomi ve harita bilimine olan merakının sonucudur. Astrofizik alanında bilimsel tarihin en duyarlı keşiflerinden birisini gerçekleştirmiştir 1543 yılında ölümünden kısa bir süre önce yayınlanan “Güneş Merkezli” sistem kitabı astronominin başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir.

Copernicus projesinin sağlamış olduğu bilgi, veri kümeleri uydulardan, kara ve deniz algılayıcılarından derlenmektedir. Kullanıcılar tarafından bedelsiz olarak işlenebilmekte ve öngörüler üretilebilmektedir. Çıktılar 6 başlık alında; 1-Atmosfer, 2-Kara, 3-Deniz, 4-İklim Değişikliği, 5-Güvenlik, 6-Acil Durum, kapsamında, kullanıcıların yararlanmaları amacıyla yayınlanmaktadır.

Birleşmiş Milletler (COP28) iklim değişikliği konferansı 30/11 – 12/12 2023 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleştirildi. Konferansın sıra dışı araştırma olarak belirlenen sayısal küresel stok durumunun “stocktake” tamamlanmasıydı. Aslında tüm dünya 2015 Paris anlaşmasında verilen sözlerden oldukça uzakta olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmişti. Karar verilmiş olan bütün alanlarda süreç oldukça yavaş ilerleme kaydetmişti. Sera gazı salınımlar, ilkim değişliği dayanıklılığı, hassasiyetle değerlendirilen finansal kaynaklar ve teknoloji desteği, girişimleri beklenen hızlanmayı göstermedi.

Dünya ülkeleri birleştirici kaynak planlaması ile yaşanmakta olan iklim krizine çare bulmak zorundadır. Hedefler 2030 yılına kadar fosil yakıtlarından kurtulmanın ivmelendirilmesi çağrısı olarak belirlenmiştir. Ülkeler sadece ürün geliştirerek böylesine karmaşık engelleri aşmanın mümkün olmadığının bilicindedir. Afetlerin hemen yanı başımızda beklediğinin farkında olarak nasıl? Ne zaman? Ve ne şekilde? Hasar vereceği bilgisi teknoloji uygulamalarının en üst düzeyde kullanımıyla doğru orantılıdır.

Copernicus’un beslediği bilgilendirmenin ve COP28 sonuç raporlarının ortak bileşeni küresel eko düzeninin bozulma kat sayısının artması olarak gündemde öncelikli yerini almıştır. Bu nedenle daha fazla gerilme dünyamızda kalıcı zedelenmeyle neticelenebilir.

Dünyamızın son 500 milyon içinde yaşamış olduğu kitlesel yok oluş sayısının 5 ila 10 arasında olduğu bilinmektedir. Bio çeşitliliğin ve çok hücreli organizmaların aniden azalışı olarak tanımlanmaktadır yok oluş. İlk kez doğal nedenlerden dolayı değil insanlığın hırsına, anlaşmazlığına yenik düşmektedir mavi küremiz. Kendimizin yarattığı sıkıntıya tanı koyamamak ise gerçek üstü yorumlara sebep olmaktadır.

Çözümü umutla tasarlamaya başladığımızın kuvvetli sezgilerini COP28 konferansı süresince deneyimledik. Teknoloji bir kez daha yardımımıza koşacak varsayımı bir kehanet değildir. Beklemek ve örnekleri görmek kurnazlığı burada çalışmayacaktır. Öncelikle şema ve çizimlerimizi uz görü ve öncülük temeline dayandırmalıyız. Teknolojinin inanılmaz gelişmesini benimsemek ve değer yaratacak katma değeri bulup çıkarmak amacımız olmalıdır. Sonuç olarak dönüşü olmayacak noktayı geçmeden kusursuzca eylem planlarını uygulayarak yıkıcı süreci tersine çevirebiliriz.

İcrayı San’at Eyle

15 January 2024

Yol Yakınken - Hilmi Güvenal

2024 yılı ilk kitabını, deneyimlerin, önerilerin, yaşam öykülerinin altını çize çize okudum. Sevgili Hilmi Güvenal imzalı "Yol Yakınken" "Etkin Yöneticinin El Kitabı" tam da konu başlığına yakışır biçimde kaleme alınmış.

Kuşkusuz 2024 yılında zorluk ve belirsizliklerle mücadele edilecek. Kitap, sorumluluk yüklenen değer yaratmak düşüncesiyle hedefleri belirleyen yöneticilerin yanlarından ayırmayacakları bir pusula niteliğinde.

Uzun yolculuğun muhakkak ki her aşamasında güçlüklerle karşılaşılacak. İşte böyle durumlarda dönüp yeniden okumak isteyeceğiniz yenilikçi fikirler ve öğütler akıcı ve yalın bir üslupla anlatılmış.

Ben şahsen el kitabımı çantamda taşımayı düşünüyorum. Eseri bize kazandıran yazarımız Hilmi Güvenal gönülden teşekkürler.

08 January 2024

2024 Beklentiler

2023, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılını coşku ve heyecanla kutladığımız, belleklerimizden silinmeyecek anılarla tamamladığımız bir yıl olarak tarih sayfalarında yerini alacak.

Küresel yolculuğun inişli, çıkışlı hareketliliği, değişimin ve dönüşümün sıcak ve kuvvetli yaşanmasına sebep oldu. Öyle ki COVID19 salgınının izlerinin henüz tam olarak ortadan kalkmadığına tanık olmaya devam ediyoruz. Yeni alışkanlıklar edinmemiz zaman almıştı ve devamlılığı sürecek şekilde benimsenmişti. Şimdi ise geriye dönüp baktığımızda kendimizi sanki her şey eskisi gibi olacak kavramından da vazgeçmek zorunda hissediyoruz. Edindiğimiz davranış yeniliklerinden hangisinin kalıcı olacağına akan zaman içinde karar verilecektir. Gerçek ve Sanal ortamlarının birbirleri ile eş konumlu güncellenmesi neticesinde gelecek döngüsü de yeniden kurgulanacaktır.

19 December 2023

16 Yıl Önce - BITSO

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Stratejik Öncelikler araştırması (BITSO) 23-25 Şubat 2007 tarihinde Erzincan’da gerçekleştirilmişti. Sektörümüzün kıymetli yöneticileri ve uzmanları 8 temel konu başlığı çerçevesinde çalışmaları yürütmüşlerdi. 2 gün boyunca ICT öncelikli hedefleri ve yol haritaları ayrıntılarıyla birlikte tartışılmış ve derlenen çıktılar rapor olarak derlenmişti.

Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği (TESID) başkanlığı görevim dolayısıyla H grubunun önderliğini üstlenmem söz konusu olunca onurla çalışmaya başlamıştık. Güçlü, uzman, bilgili takım arkadaşlarımla birlikte neredeyse sadece yemek araları vererek raporun üzerimize düşen sorumluluğunu yerine getirmenin gururunu taşımaya devam ediyorum. Grubumuza etkili katkı üreten saygın arkadaşlarımı takdirle anımsıyorum.

Sırasıyla aşağıda ki bölümleri nicelik ve nitelik olarak belirleyecek ve raporun bir parçası olarak yazımı tamamlayacaktık. Sorumluluğumuzun başlıkları oldukça kapsamlı ve derinlemesine bilgi gereksinimi olan alanları içermekteydi.

-Araştırma/Geliştirme

-Teknokent

-Akreditasyon

-Üniversite

-Kamu-üniversite-özel kesimi işbirliği

-TK piyasa gözetim laboratuvarı

BITSO Erzincan raporu sektörümüzün tamamının temsilcilerinin katılımı ve bilgi sağlaması ile ortaya çıkarılmıştı. Gelişmeleri yakından takip ediyor, anlıyor ve kendi geleceğimizi kendimiz planlıyorduk.

Belgede yer alan Teknokent yönetimi yazımının kısa bir özetini paylaşıyorum.

06 December 2023

Smothered Mate

“Smothered” Boğucu MAT Satranç
 
Satranç terimlerinin günlük yaşantı çerçevesinde tıkanmış olan çıkmazları nasıl anlamlandırdığını değerlendirmeye devam ediyoruz. Satranç bir oyun olarak değerlendirilmenin çok ötesinde bilimsel ve zihinsel bir spor olarak karşımızda net olarak durmaktadır. Kaldı ki satranç bilgisi hiçbir suretle çözülemeyecek yaşamsal sıkıntılara şaşkınlıkla karşılaşılabilecek hareketlilik kazandırabilmektedir.
 
Akıllara takılan şu soru ile sıklıkla karşılaşıyorum. Nasıl oluyor da bilgisayarlar artık insan rakiplerine üstünlük sağlayabiliyor? Üssel analizleri inanılmaz bir hızla sonuçlandırabilen, geçmişte oynanmış hemen hemen bütün oyunları ezbere bilen bir makine ile mücadele kolay olmayacaktır. İnsanın farkı, beyin gücü yeteneğinin gelişmesine paralel olarak oyunun sırlarını hissetmesinde aranmalıdır. Oyunun dayanılmaz çekiciliği düşünce ötesinde duygusallığı da içerisinde saklamasındadır. Dolayısıyla üzerinde ıslarla durduğumuz terimler insan olmanın yeteneklerinin etkin kullanımını tanımlamaktadır. Çarpıcı bir gerçek şimdiye kadar gerçekleştirilmiş birebir bir oyun bulunmamaktadır ve gelecekte de mümkün olmayacaktır.
 
Başlamadan önce kısaca satranç kuralların temeline değinelim. Satrançta oyuncular sırasıyla hamle yapmak zorundadır. Hamle yapmaktan vazgeçmek veya peş peşe hamle yapmak mümkün değildir. Rakibin taşlarının her bir uyarı gereksinimi duyulmadan devre dışı bırakılabilir. Her bir hamlede sadece bir taş düşürülebilir. Oyunu kazanmanın yegâne şartının ancak Şahın alınması ile sonlanacağı bilinmektedir. Hassas bir yaşam dersi çıkarılacak biçimde şah uyarılmalı ve hareket kabiliyeti bırakılmaksızın düşürülmelidir.
 
Hatırlayacaksınız iki önemli konumun nasıl çözümsüzlüğün sebeplerini açıkladığına değinmiştik. “Stalemate & Zugzwang” Güzellikleri ve ayrıntıları daha önceki yazılarda bulabilirsiniz.
 
“Smother” kelimesinin Türkçe anlamı, baskı altında kalma, boğulma, yoğun duman, sis ve bulut olarak verilmektedir.
 
Satranç oyununda genellikle konumsal olarak geriye düşmüş olan oyuncunun savunma düşüncesi ağır basmaktadır. Kaldı ki durum ne kadar kötümser olursa olsun çıkış yakalanabilecek bir fırsat her zaman doğabilmektedir. Böylesi bir vaziyette kalan oyuncu Şahını koruma altına alabilecek kendi taşlarını yakın karelerde tutmaya eğilimlidir. Öylesine bunalmış olarak rakibin sıra dışı hareketlerini takip etmekte zorlanmanın tedirginliği yaşanabilmektedir. Kendi taşlarına güvenmenin ve Şahın etrafını çevrelemenin elbette olumsuz bir yanı da bulunacaktır. Şah hareket kabiliyetini kendi taşlarının yakın konumu nedeniyle tamamen kaybetmiştir.
 
Uygulanan bir diğer kaygılı yaklaşım yukarıda bahsedilen durumun tam tersini yansıtmaktadır. Oyuna üstün devam eden oyuncu, ne olur ne olmaz endişesi ile şahını emniyete almak düşüncesinde bulunabilir. Geride bıraktığı savunma taşları Şahı koruyan siperler gibi görünebilir. Ufukta görünen kazanmanın hayali bir anda geride bulunan rakip tarafından keşfedilir ve seyrek rastlanabilecek bir hamle ile üstün taraf oyunu kaybeder. Cömertçe harcanan birikim, aniden kâbusa dönüşen ilerleme. Şah yine kendi takımının dokunuşları ile hareketsizliğe mahkûm olmuştur.
 
Şah sanki korunmaya muhtaçtır ve kendi takımının kabiliyetine tutkuyla güvenmektedir. Şah tek başına gerekli durumda alan üzerinde gezebilme yetisi sayesinde öz güveni yüksektir. Kolay incinir, zedelenebilir sezgisi öne çıkan bir oyuncu Şahını aşırı tedirginlikle ihtiyaçtan daha fazla koruma altına almak isteyebilir.
 
İşte böyle köşeye sıkışmış bir şah rakibin ağır olmayan bir hamlesi ile MAT olacaktır. Sebep kendi koruma kalkanının, etrafındaki tüm kareleri işgal etmesi ve Şahın hiçbir manevra imkânının olmamasıdır. Kendi takımı saldırıyı önleyemediği gibi Şahın kımıldamasını engelledikleri için oyun kaybedilmiştir.
 
Özünde takım olarak süren mücadele, Şahın iletişim kanallarının kesilmesi neticesinde kaybedilmiştir. Şah karar verebileceği ve nefes alabileceği bir kareye sıçrama yeteneğini kaybetmemelidir. Etrafı koruma amaçlı kendi taşları tarafından sarmalanmış bir Şah çok basit bir hamleye yenik düşebilecektir. Anımsanmak istenmeyecek bir umutsuzluk ve çaresizlik. Tesadüf olmayan ürkek davranışın veya kalp kırmamak ayrıcalığı ile alınamayan cesaretli bir kararın neticesiyle yitirilen bir karşılaşma.
İleride veya geride olmanın, ayrım gözetilmeden, çabucak kayıpla sonuçlanması…
 
Satranç oyununda, yaşam sürecinizde “Smothered” gerçekleri ile karşılaşmamış olmanızı diliyorum.
 
Ders çıkarabilmek, öğrenebilmek adına deneyimlerinizi paylaşmak isterseniz memnuniyetle yazabilirsiniz.
 
İcrayı San’at Eyle

29 November 2023

Bağlantılı Akıllı Araçlar



ICTMedia betimlemeli dinle.

Mayıs 2021 tarihinde Çevresel Sürdürülebilirlik sürecinin dönüm noktası olarak tanımlanan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Sıfır Salınım (NZE) raporunu yayınladı. Amaç 2050 yılına kadar uzanan süre içinde hedefin gerçekleştirilmesinde izlenecek yol haritasının enerji sektörüne duyurulması olarak benimsendi. Böylece Paris anlaşmasında belirlenmiş olan küresel ısınmanın 1.50 ile sınırlandırılmasına yönelik katkının ayrıntıları da nitelendirilmiş oldu. Tasarı bir kıyaslama aracı olarak, düzenleyici kuruluşlar, sanayi, finansal hizmetler ile sivil toplum tarafından kabul görmüş oldu.

Maalesef raporda söz edilen sayısal hedeflerin ara duraklarına ulaşılması mümkün olamadı. Yaşanmakta olan gerilimin sıcak çatışmaya dönüşmesi neticesinde karbon salımındaki artış 2022 yılında rekor düzeye tırmandı.

Ancak umutlar kesinlikle tükenmiş değil. Son iki yıldır temiz enerji yatırımlarının dikkatle uygulamaya alınmasıyla birlikte küresel farkındalık ve öncelik hız kazanmış durumda.


Source – International Energy Agency

Küresel Yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin 2020 yılında 3,6GW seviyesinden 2030 yılında 11,0GW düzeyine erişecek olması basamakların hızla tırmanıldığının bir işareti.

Küresel toplam üretilen enerjinin en yoğun tüketildiği alanların yarışında ise ulaşımın birinci sırada yer alması şaşırtıcı değil. Öte yandan ulaşım sektörünün enerji kullanımı fosil yakıtları tercih etmeme yönünde henüz altı çizilecek bir gelişme sağlayamamıştır.

Dolayısıyla kara, deniz ve hava yolu taşımacılığı Uluslararası Enerji Ajansının gelecek öngörülerinin yakalanması çerçevesinde verimliliğini ciddi boyutta arttırmak zorundadır. Ulaştırma araçlarının karbon salınımında 2050 yılına kadar %90 oranında iyileştirmeleri zorunluluğu elektrikli araçlarının yaygınlığı ile doğrudan örtüşmektedir.

Tedarik zinciri kırılganlığı, jeopolitik belirsizlik, emtia ve enerji fiyatlarında düzensizlik elektrikli araçların (EV) satışında bir gerilemenin yaşanmasında etkili olmamıştır. 2022 yılında toplam küresel otomotiv pazarının %3 daralmasına rağmen EV rüzgârının kesintiye uğramadan esmeye devam etmesi olumlu olarak değerlendirilmektedir. Bataryalı Elektrikli Araçlar (BEV) ve Şarj Edilebilen Melez Araçların (PHEV) küresel satışının 2022 yılında bir öncesi seneye göre 10 milyon adet artış ile %55 oranında gelişmesi pazarın filizlendiğini ve ürünlerin müşteri beklentisini karşılama açısından beğeni sağladığını açıklamaktadır. EV araçlara sahip olma ayrıcalığı yerini özünde verimlilik olan düşünceye terk etmektedir. Yine 2022 yılında küresel pazarda satılan toplam araçların %14 düzeyinde EV olması küresel ısınmaya duyarlılığın hassasiyetini vurgulamaktadır. Dünya yollarında seyir halinde bulunan EV sayısı 27 milyon rakamını geçmiştir.
 
Parlak bir gelecek EV pazarını beklemektedir ve dolayısıyla tesis kurulumları ivmelenmektedir. Öncelikli EV üretici firmalarının yalnızca Amerika Birleşik Devletleri temelli yatırımları 75-100Milyar$ bütçe ile sürdürülmesi planlanmaktadır. Önemli bir ayrıntıyı gözden kaçmamalıyız. Planlanan kaynağın %70 oranının pil ve batarya geliştirme ve üretime tahsis edileceği bahis konusudur. En değerli iş planının atık bataryaların bertarafı çerçevesinde kurgulanacağı da dillendirilmektedir.
 
Bir diğer yalın görüşü sizlerle paylaşmak istiyorum. EV araçlarının şık ve zarif görüntüsünün oluşturulmasında kullanılan parça ve bileşen sayısı tahmini 50Milyon adet olarak ifade edilmektedir. Mesele dönüp dolaşıp parçaların bağımsız üretimi için kullanılmakta olan enerji kaynağının tercihine dayanmaktadır. Anlaşılan fabrikalar hala fosil yakıtları ile sağlanan elektrik enerjisine tutsak durumdadır. Alt yüklenicilerin Elektrikli Aracın (EV) kavramsal tasarımından başlayarak ve çağdaş yöntemler kullanılarak tedarik zinciri içinde yer almaları için, yenilenebilir enerji kullanımı koşulu olarak önümüze konulacaktır. EV üreticilerinin şeffaf olarak NZE katkı paylarını açıklamaları kısa zamanda hem düzenleme hem de tüketici çekiciliğini arttıracaktır.
 
Araç sahipliği önceliğinde yaşanan farklı toplumsal bakış açıları dikkatinizi çekmiştir. ICE pazarının nerdeyse hiperbolik olarak SUV/CUV tercihine yönelmesi karbon salınımını tersine çevirmektedir. Dolayısıyla EV müşteri isterleri karmaşık pazar dinamiklerini süratle değiştirecektir.
 
Hafif Ticari araçların ve kamu taşımacılığı hizmetinde yer alan araçların EV dönüşümü sürecinin pürüzsüzce yürütülmesinde sorumluluğu, yaygınlığın sağlanmasında başı çekmektedir. Lakin EV pazarının hareketlenmesi beraberinde hükümetlere vergi kaybı ile sonuçlanacak bir diğer karmaşıklığı gündeme getirecektir. Fosil yakıtlarından elde edilen gelirlerin azalışı, altyapı kurulumlarına olumsuz yansıyabilecektir. Daha şimdiden yüksek teknoloji içeren EV satışlarında ülkesel katma değerin nasıl arttırılacağını planlamak doğru olacaktır. Yalnızca satış amaçlı pazar konumlandırmasının ve teknoloji transferi düşünülmeden faaliyetlerin yürütülmesinin uzun dönemde ekonomik hasar yaratacağı bilinmelidir.
 
EV teknolojisi hakkında gündeme getirilecek konuların çeşitliliğini bütün boyutları ile ele almanın güçlüğünü fark ediyoruz. Oysaki şarj istasyonları, sürücüsüz araç kullanmanın çevresel nesnelerle iletişimi, aracın hareket halinde bataryaların şarj edebilmesi, iletim ve dağıtım şebekesinin niteliğinin geliştirilmesini ödev olarak üstlenmeliyiz. EV kuramlarını engel tanımadan tanımlayarak sonuçları adım adım elde etmeliyiz.
 
Bütünsel kapsayıcı planlama başarının anahtarı olacaktır.
Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak dileğiyle…
 
İcrayı San’at Eyle
 
Kısaltmalar
IEC - Internal Combustion Engine - İçten yanmalı Motor
EV - Electrical Vehicle - Elektrikli Araçlar
HEV - Hybrid Electrical Vehicle - Melez Elektrikli Araç
PHEV – Plugin Hybrid Electrical Vehicle – Şarj Edilebilir Melez Elektrikli Araç
SUV/CUV – Sports Utility Vehicle/Crossover Utility Vehicle – Spor Arazi Aracı/Hafif Arazi aracı
FCEV – Fuel cell Electrical Vehicle – Yakıt pili Elektrikli Araç
NZE – Net Zero Emission
- Sıfır Salınım

14 November 2023

Plan B

Source Wikipedia: Quote “A plan is typically any diagram or list of steps with details of timing and resources, used to achieve an objective to do something. It is commonly understood as a temporal set of intended actions through which one expects to achieve a goal" unquote

Unconscious, spontaneous behaviour under duress is beyond the scope of this article. A business perspective is considered throughout.

Behind this popular as well as fascinating word the rationale lies around the fact that every action needs a plan. Whether thought of, spoken or written any act is programmed in one form or other.

However before an action is set to proceed a goal needs to be clearly identified and defined. Thus in general the path to successful fulfilment of purpose relies on a sound, achievable, respectful planning cycle design. Therefore the top layer of a corporation’s ambition needs to be outlined as the first priority. Followed by objectives and finally broken down to respective targets.

Actually the processes periodicity provides the assistance needed, since a comparative statistics based on previous data sheds light to goal setting. Foresight of the future conjecture plays a vital role and together with a conclusive market evidence constitute an exceptional and beneficial plan. Working-out arrival location’s region demands scientific knowledge as well as cognitive ability. Accordingly every aspect of research and survey should be carried out with a well-balanced team.

Let’s dive in to planning sequence which consistently kicks off in the following order.