Papillon, Türkçe adıyla Kelebek romanı. Fransa'da işlemediği bir cinayet ile suçlanan ve suçlu bulunduktan sonra yaşamının geri kalanını Fransız Guyanasında geçiren masum bir mahkumun hikayesi.
Heyecan dolu, sonunu merak ederek içinde bulunulan ortamın acımasızlığı ile şekillenen bir insanlık öyküsü. Daha sonraki yıllarda filmini seyrettiğim ancak kitabın içine çekildikçe gözümde canlanan hayalleri bulamadığım bir yapım.
Oyuncular Steve Mcqueen ve Dustin Hoffman canlandırmaları ile filme ayrı bir lezzet katıyorlar, kitabı okurken hissettiğim duyguları başarı ile canlandırıyorlar.
Kitap okumanın hayatıma olan değişimini yaşarken Türkiye'de durum iç açıcı değildi, yaşanan müdahaleler neticesinde tutuklamalar ve mahkemeler devam ediyordu.
23 September 1971
12 March 1971
Suç ve Ceza
Lisede öğrenciyim, merakla okuduğum ünlü usta Dostoyevski.
Raskolnikov, insani tarafları olduğu kadar cinayet işleyen bir cani. İlk defa psikoloji nedir okuyorum. Cinayet yerine geri dönüş ile yaşanan heyecan.
Bir klasik eser okumanın zevkini yaşıyorum.
Ancak Türkiye Darbeler ile sarsılmaya devam ediyor. 12 Mart Muhtırası sonrasında Demirel hükümeti istifa ediyor. Türkiye uzun bir süre çok zorlu bir dönemden geçiyordu. Zaman zaman Üniversite ve okullar kapatılıyor, dernek faaliyetlerine son veriliyordu. Hükümetler kuruluyor ancak ömürleri uzun olmuyordu. Liseden mezuniyetimiz yaşanan acımasız karmaşıklık, idam sehpalarında hayatını kaybedenler ile aynı zamanda buluşmuştu.
1972 yılında Ankara'da yapılan, yurt dışında eğitim görmek üzere gönderilecek öğrencilerin seçme sınavında başarı göstererek, öğrenci olarak hayatımı değiştirecek İngiltere süreci başlamış oluyordu.
Raskolnikov, insani tarafları olduğu kadar cinayet işleyen bir cani. İlk defa psikoloji nedir okuyorum. Cinayet yerine geri dönüş ile yaşanan heyecan.
Bir klasik eser okumanın zevkini yaşıyorum.
Ancak Türkiye Darbeler ile sarsılmaya devam ediyor. 12 Mart Muhtırası sonrasında Demirel hükümeti istifa ediyor. Türkiye uzun bir süre çok zorlu bir dönemden geçiyordu. Zaman zaman Üniversite ve okullar kapatılıyor, dernek faaliyetlerine son veriliyordu. Hükümetler kuruluyor ancak ömürleri uzun olmuyordu. Liseden mezuniyetimiz yaşanan acımasız karmaşıklık, idam sehpalarında hayatını kaybedenler ile aynı zamanda buluşmuştu.
1972 yılında Ankara'da yapılan, yurt dışında eğitim görmek üzere gönderilecek öğrencilerin seçme sınavında başarı göstererek, öğrenci olarak hayatımı değiştirecek İngiltere süreci başlamış oluyordu.
Subscribe to:
Posts (Atom)