17 February 2022

LEO Uydu Genişbant İnternet - ICTMEdia

Gezegenimizin sanal ortamda ikizini oluşturma faaliyetleri, her geçen gün yükselen ivmesiyle ve şaşırtıcı ürünlerle gündemi işgal ediyor. Sanallaştırmaya tanınan öncelikler çoktan tanımlandı bile. İnsanlar, Makinalar, Nesneler, Doğa sırasıyla değil, ticari koşulların uygun olmasıyla birlikte her iki evrende de eş zamanlı varlıklarını sürdürebilecekler. Çevrimiçi ve gerçek zamanlı etkileşim için gerekli olacak iletişim mimarisi de sınırsız kapasitesiteye sahip olacak şekilde yeniden tasarlanıyor.

Görünen köy rehber istemiyor, hedef belli, yol belli, araçlar belli. Araçların amacı canlı üretilen veriyi sayısal hale dönüştürmek… Dolayısıyla aygıtlar, algılayıcılar, giyilebilir teknolojiler, koyuntular (implant), tüm devreler (chip) hayatımızın içinde miktarları çoğalarak daha fazla yer alacaklar. Kısaca algılayıcılara da değinecek olursak, aklımıza ilk gelen elektriksel devrelerle beraber, kimyasal ve biyolojik duyargaların da geliştirilmelerine ayrılan kaynak planlamasının nasıl da önemsendiğinin farkına varabiliriz.

Bunca verinin anlık üretilmesi ve ayrıca üretim yerlerine erişmenin kolaylaşması sonucunda her şeyin bağlantılı olmasına imkân verecek, dört temel unsurun özenle, dikkatlice, hassasiyetle ele alınması gerekliliğini hayrete düşmeden haritalandırmak zorundayız. Taşıma, Barındırma, Analiz, Anlamlandırma.

Taşımayı Değerlendirelim: Karasal erişim sistemleri sabit bakır teknolojiler (ADSL), hücresel gezgin işletmeler (GSM), omurga, fiber optik ağlar ve radyolink bağlantıları… Darbant ve Genişbant ihtiyacının aynı anda karşılanması talebine çözüm olacak teknolojilerin devreye alınması (5G)…Gereksinimlerin her koşulda yer, mekân ve zamandan bağımsız karşılanabileceğini varsaymanın mevcut nüfus dağılımı, hareketlilik, kara, deniz, hava ulaşımıyla örtüşmediğini kabullenmeliyiz. Bu sebeple, göklere sahip çıkmak için uydu ve uzay teknolojilerinde öncülük yapabilmek ülkesel rekabetçiliğin anahtarı olacaktır. Uydulardan karşılanan iletişim önceleri seçenek olarak değerlendirilmesine karşı son zamanlarda karasal sistemlerle direkt rekabet içinde bulunabilecek gelişmeleri test eder seviyeye ulaşmıştır.

Alçak Dünya Yörüngesi uydularının (LEO) 1990 yıllarında başlayan heyecanlı projeleri maalesef 2000 yıllarında hüzünle sonuçlanmıştı. İşletmeler yüksek ölçekli yatırımlarını bırakın geri kazanmayı neredeyse yok pahasına elden çıkarmışlardı. Ne oldu da şimdi eski fikirler bir kez daha değerlendiriliyor? Pazar yaklaşımı bireyselden, kurumsala doğru mu evriliyor? Salgın süresince şahit olduğumuz büyük yerleşim birimlerinden kaçışla, uydu bağlantıları her coğrafyada uzaktan çalışma için uygun şartlara mı getirilecek? Aslında yaşamakta olduğumuz süreç içinde sınırların da iş dünyası içinde kalktığını ve cazip meslekler için çok daha verimli koşulların oluştuğuna da tanıklık ettik. Düzenleyici kuruluşların temel tutumunu tersine çevirecek, önceliğin daha az yoğun ancak genişbant iletişim gereksinimi süratle kabaran yerleşim birimlerinin kapsanmasına yönelik, yeni lisans modelleri uygulamasına geçilmesi öngörülmektedir.

Yerleşik işletmecilerin bunca yatırımlarının finansal dönüşünü yavaşlatabilecek tüketici göçü bir başka deyişle ARPU mekân değişimi, uydu işletmecileri için bir fırsat penceresinin açılmasına imkân verecektir. Alçak yörünge uydularının teknolojik gelişmeler ışığında maliyetlerinin düşmesi, dünyadan uzaklıkların kısa olması nedeniyle gecikme süresinde sağlanan iyileşme, pazarı allak bullak edebilecek düzeye gelmesi ile karşı karşıya kalınabilir. İncelenen analizlerde toplam uydu pazarının erişmiş olduğu ticari hacminin 400 Milyar$ seviyelerinde bulunacağıdır. Terminallerin küçülmesi, sık aralıklarla yukarıdan geçen uydularla iletişim içinde bulunmasının da üstesinden gelindiği düşünülünce maliyetlerin düşeceği bir gerçektir.

Ayrıca bütün yönleriyle dikkate alındığında LEO işletmecilerinin daha önce iş planları ile sezinlenememiş yeni açılımlara da uzanabilecekleridir. 1.    Hücresel gezgin (GSM) işletmecileri için omurga taşıyıcı hizmeti, toplayıcı merkezlerden uzaklık birimine bağlı olarak fiber kablo ile rekabet içinde daha düşük maliyet oluşturulabilir. 2. Yakınlığın yararlarından sayabileceğimiz hızlı dönüş üstünlüğü aracılığı ile devlet, araştırma ve kurumsal pazarda, güvenlik, süreklilik, esneklik ile tercih nedeni olabilir. 3. M2M bağlantılar, demirbaş izleme, nesnelerin iletişiminin fiyatın daha duyarlı olduğu darbant kullanımlarda yeterli karşılık bulunabilir. 4. Tüketicilerin ve kurumsal müşterilerin uç noktalarda karasal altyapının eksikliğine genişbant hizmeti ile yokluğu giderilebilir. 5. Afetler erken uyarılabilir ve yönetilebilir. 6. Telekom sektörünün direkt ilgi alanında bulunmamasına rağmen, görüntüleme ve çevrim için gözlem kabiliyetinin geliştirmesine yardımcı olabilir.

ITU uzun zamandır GEO/MEO/LEO uydu işletmecileri arasındaki pazar karmaşasını önleyecek tedbirleri tasarlama çabası içinde çözüm oluşturmaktadır. Ancak karmaşık sorunların çıkar yol arayışı, örneğin frekans tahsisleri, LEO ile GEO uydularının oluşturacağı frekans girişimini azaltıcı çareler üzerinde hemfikir olmak zorlayıcı olacaktır. LEO projelerinin iş planlarına haksızlık etmek istemem. Ancak tamamının başarılı ve kazançlı sonuçlanacağını öngörmek de kestirilemeyecek bir değerlendirme olacaktır. LEO uydu işletmecilerinin pazara giriş haritalarında öncelikle büyüklüğe dayalı niyet, felsefe, düşünüş, dikkat beklenen çetin rekabetin içinde yaşamsal kurguyu tanımlayacaktır.

Uzay Ajansları Stratejik planlarını özenle ve itinayla hazırlamamaktadırlar. Çıktıların gerekçelerini doğru kavrayarak, konunun titiz araştırma sonucunda kamuoyu ile paylaşılması güvenilirliğin temel nedenidir. Böylece uzay ajansları bir orkestra şefi benzeri yüksek bütçeler ile amacına yönelik çalışma yaparken ortak paydaşların da melodiye eş zamanlı destekleri bütünsel çok sesliliğe neden olacaktır.

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Dünya Radyo Konferansı (WRC) Kasım 2019 tarihinde Sharm el-Sheihk toplantılarında LEO uydularıyla ilgili olarak kararlar almıştır. 1. Fırlatma araçlarının gelişmesi neticesinde aynı anda gökyüzüne gönderilebilecek uydu sayısının da artmasıyla neticelenmiştir. LEO uydularının sayıca yüksek rakamlarda görev yapacak olmaları sebebiyle fırlatma sorununa çözüm bulunmuş olmaktadır. 2. Yeni kabul görmüş düzenlemeler çerçevesinde takımuydu işletmecilerinin toplam uydu sayısının %10’u 2 yıl, %50’si 5 yıl ve tamamının 7 yıl içinde yörüngesine yerleştirilmesi zorunluluğu kayıt altına alınmıştır.

Sonuç olarak LEO takım uydularının yerel yetkilendirme ve frekans tahsisi sonrasında pazarın yeniden biçimleneceği kuşkusuzdur. Oyuncuların iş modellerinin başarısını, kullanıcıların taleplerini karşılayacak, hizmet çeşitlemesi ve fiyatlandırma belirleyecektir.