İstanbul’da Galata köprüsü ve boğaz kenarında balık tutanları merakla seyretmişidir. Hangi mevsimde, hangi balığın denizde olduğunun bilinciyle önce konum seçtiklerinin farkındadırlar. Sonrasında avlamak istedikleri balık türüne göre bazen yapay bazen de doğal yem takarlar oltalarına. Nihayetinde misina yardımı ile oltayı denizin en çok balık barındırdığını düşündükleri alanına savururlar.
Sırada beklemek vardır ancak balığı cezbetmenin sırrı yemi küçük dokunuşlarla hareketli tutmaktır. Balık yem için hızlandığı an zaten artık çok geçtir. Galata köprüsünde yürüyüş yaptığım zaman gördüğüm balıkçıların kovalarının neden aynı miktarda balık ile dolu olmadığını sorgulamıştım. Deneyim, hüner, doğal zekâ, avını tanımak, başarı için gerekli becerileri oluşturmaktadır.
Dünyamızda yaklaşık 8 Milyar insanın yaşadığı tahmin ediliyor. 5.5 Milyar kişinin de sanal dünya içinde bağlantılı olduğu bilgisi doğruluğunu koruyor. Sabah uyandığımızda ilk 15 dakika içinde telefonlarımızı kontrol etme alışkanlığımızın nasıl geliştiğini yaşıyoruz. Hasret duygumuzun bir geceye kadar kısalması bekleniyor muydu? Anlık hoşnutluk umuduna şartlanmanın günümüzün olumlu geçeceğinin işareti olduğu gerçeği ile günümüze başlamak…
Gün içinde yanımızdan ayırmadığımız cihazlarımıza düşen haberler, siteler, önerilen ürünler, hizmetler… Tıkladıkça öğrenen, davranışlarımızı anlamaya çalışan platformlar “Galata Köprüsü”… Dersini iyi çalışan öğrenci örneği gibi bize teklifler hazırlayan algoritmalar… Mutluluğumuz için hemen basmaya hazır düğmeler, her defasında geri gelmemizi sağlayacak yenilikler… Algoritmaların, yaşamımızın kalitesini arttırmak ve öğrenmemizi desteklemek yerine dikkatimizin alanlarını tanımlamaya yönelik olduğunu kavramak zorundayız. Hayata bakış açımızın daraldığını anında hissedemeyebiliriz. Çevrimiçi bağlantılı olmanın sevincini, neşesini haklı gururunu yaşarken, sosyal hayattan kopmamanın çaresini de aklımızdan çıkarmamalıyız. Gerçek bağlantısızlığın bağımlılığa dönüşmemesini düzenlemek…
İnternette dolaşmanın verdiği özgüven ile anlık veriye erişim kulağa hoş gelebilir. Her sorunun cevabı mutlaka vardır… Önemli olan yetinin neyi, nereden, nasıl bulunacağı uzmanlığı olduğunu varsayabiliriz.
İki konuya dikkatinizi çekmek isterim…
Birincisi bağlantılı bütünleşik sistemlerin ürettiği ham verinin anlamlandırılmasıdır. Dolayısıyla her ne kadar yapay zekâ uygulamaları yakın gelecekte bilişsel yetkinlikler kazanmaya devam edecek olsa da kavramsal çıkarım yapabilmek doğal zekânın kabiliyetleri içinde bulunmaktadır. Yeni araştırmaların yapay bilişsel sahaya yönelim içende olması doğal sezgilerimiz taklit sürecinin başlangıcı olarak yorumlanmaktadır.
İkincisi İnternette barındırılan bilgilerin doğruluğuna olan şüphedir. Maalesef büyük çoğunluğumuz teşhis ve tespit yapmadan kolayca içerik tüketmekte ve paylaşmaktayız.
Yakın gelecekte, nesnelerin, makinaların, robotların, sanal arkadaşların, sayısal ikizlerin yaşamımızın merkezinde konumlanacağı öngörülüyor. Öyleyse sayısal kimlik ile doğrulanmış sanal bağlantıların önemi yükselecektir. İnterneti eleştirdiğimi sakın düşünmeyin, öğrenmeyi, kurumsal yaşamı, eğlenmeyi, verimliliği, bilimi, sanatı ileri taşıyabilecek muhteşem bir araç olduğu kuşkusuzdur. 45 yıllık meslek deneyimim süresince veri odaklı planlama ve icranın etkinliğini kanıtlamakla sürdürdüm.
Dikkatinizi çekmeye çalıştığım konu ağ oltalarına takılmakta daha fazla itina ve özen göstermemiz doğrultusudur.
Unutmamalıyız ki ürün biziz.
İcrayı San’at Eyle