24 November 2021

ICTMedia - Karmaşık Kurumsal Çözümler

2000 yıllarında, küresel pazarlarda yaşanmakta olan internet ve çevrim içi teknolojilerin tüketicilerin beklentilerini karşılayamaması nedeniyle, büyük bir çöküşle karşılaşmıştık. O günlerde “internet balonu patladı” deyimini sıklıkla duyar olmuştuk.

Cisco Systems Genel Müdürlük görevime denk gelen sürecin içinde nasıl bocaladığımı hiç unutamam. Şirketleri büyüme, yeniden yapılandırma, bağlantılı olabilme konularında bilgilendirmeye başlamanın henüz başında nerdeyse sabit duran bir duvara çarpmıştık.

İlerlemenin reçetelerini yazmanın, neşeli, mutlu ekiplerle çalışmanın yerini küçülebilmenin yönetilmesi almıştı. Daralmanın doğru kurgulanması, müşteri ilişkilerinin farklı bir platforma taşınması zorlukla yürütülmüştü. Asıl mesele ise çalışanların içine düşmüş oldukları olumsuz duygusal sarmaldan kurtulmalarıydı. Kararların alınmasının ardından süratle iyileştirme ve onarım eğitimlerine başlamıştık. Yeniden bir aile olabilmenin, takım olarak mücadele edebilmenin inceliklerini farklı eksenler ile uygulamaya koymuştuk.

Nasıl olur da özenle geliştirilmiş, neredeyse her derde deva teknoloji çözümlerinin böylesine bir dar boğaza girmesi önlenememişti. Sorunların kökeninde yatan gerçekleri araştırmak üzere yola koyulmamız ve neticesinde öğrendiğimiz dersler geçerliliğini bugün bile korumaya devam ediyor.

Pazarda üretici ile tüketiciyi buluşturmanın kolaylaşacağı teorisine öylesine inanmıştık ki gerçek hayatta ayrıntıları göz artı etmiştik. Böylece internet ortamında rahatlıkla gezebilecek ve beğenimizi değerlendirebilecektik. Hatta biraz da ileri giderek aracı kuruluşların yani iş birliği içinde olduğumuz ortaklarımızın işlerini yeniden tanımlamaları gerekliliğini sürekli vurguluyorduk.

Aslında teknolojinin sadece bir boyutunu “müşteri yönetimini” gündeme taşımakla kalmıştık, ayrıca servis sağlayıcılarına da “ISP” taşımacılık dışında yeni bir rol verilmemişti. Dolayısıyla yatırım kararlarında iş planları kısıtlı ve kısır kalmıştı. Özellikle nakit akışı dengesi ve bilançolar iyimser tahminler varsayımı üzerine kurgulanmıştı. Hal böyle olunca da 20 yıl önce servis sağlayıcıların inanılmaz fiyat rekabeti sonucunda tüm sektör olumsuz etkilenmişti.

Tüketiciyi doğru anlayamamak ve iş ortaklarının yeniden farklı konumlanmalarını öngörememek neredeyse felaketle sonuçlanmıştı. Heyecanla harekete geçen kuruluşlar kaynak israfı neticesinde çaresiz kalmışlardı. İş dünyasında yenilikleri kucaklamanın daha bütünsel yaklaşım gerektirdiğine, şimdi çok daha açık ve net saygı gösteriyoruz. Yeni bir projenin değerlendirilmesinde müşteri ekseninin önceliğinin dikkate alınması kadar tedarik, üretim, araştırma ve elbette insan kaynaklarının önemini özenle dengeliyoruz.

2000 yıllarında gelişmenin ve dönüşümün önündeki engellerin kalkması ve yeniden ılık rüzgârların esmesi çok zaman almamıştı. Altyapılar kurumsal iş planlarını destekleyecek biçimde yeniden tasarlandı. İletişim mimarisi, ver merkezleri, güvenlik, güvenirlik, finansal hizmetler katma değerli ürünlerin pazarda yer almasına imkân sağladı.

Gözlemlerim bana günümüzde aynı filmi yeniden mi izliyorum kaygısını uyandırıyor. e-ticaret, geçmişte kestirdiğimiz tahminlerimizin çok ötesinde bir duruş içinde. Çevrim içi ticaret salgının da tetiklemesiyle birlikte ilk tercih edilen ortam oluverdi. Ürünlerin, sanal pazar yerlerine, oradan müşterilere sürtünmesiz ulaştırılması mükemmellik seviyesine ulaştı. Yalın yönetsel beceriler sayesinde değer zincirinde verimlilik bütün noktalarda tanımlandı ve nerdeyse “suyu sıkıldı”. Peki, bundan sonra ne olacak? Rekabetin boyutunun ticarete zarar verecek seviyeye ulaşması kaçınılmaz mı? İşletmenin amacının kar etmek olduğunu hatırlatmaya gerek olmadığı bir dönemdeyiz. Pazar yerlerinin acımasız yarışı günün sonunda üreticilere yansımayacak mı? Sistemin insan, sağlık, çevre duyarlılığı asla hafifletilmemelidir.

Yerel üreticilerin faaliyet karlarının gevşemesi, bilim ve teknolojiden uzaklaşmak ve kopmak olarak işlerine aksetmeyecek mi? Farkında olmadan, sanayimizi bilinen, sıradan, alışılagelmiş ihtiyaçları karşılamakla sınırlandırmaktayız. Hızla telafisi imkânsız olacak noktaya doğru yaklaştığımız bilinciyle ve duyarlılığıyla planlama yapmalıyız.

Tedarik zincirinde yaşanmakta olan hızlı tüketim üstünlüğünün yerini kurumsal karmaşık, çözümler alabilecek mi? Pazar yerleri çizgilerini sürdürebilme çabası neticesinde yatırımlarını etkinlik ve verimlilik ilkesi doğrultusunda ölçeklendirmek zorundalar.

Anlayışla karşılıyorum.

Çıktı temelli yapıların uzun vadede kazanımlarının azalmaması için yeni buluşların araştırmasını önemsiyorum. Arka planda elde edilen verilerin yasalar çerçevesinde davranışlarımızı sezmesinin ve öneriler geliştirmesinin katma değerini de kavramış durumdayız. Sarmaldan kaçışın denklemi, karmaşık servislerin ve çözümlerin de barındırıldığı veri merkezleri bağlantılı pazar yerlerine kavuşmamızla mümkün olacaktır. Dolayısıyla yıkıcı rekabetin zararından uzun erimli yöntemler tasarlayarak kurtulmalı ve adım adım tatbik edilmesini paha içilmez olarak kıymetlendirmeliyiz.