Nortel Kanada’dan teknoloji transferi çerçevesinde yürütülen altyapı sayısal dönüşüm projesinde yerel katma değer %50 seviyesinin üzerinde gururla gündeme geliyordu. Tamamen yerel olarak tasarlanan kırsal iletişim sistemlerinde ise bu oran neredeyse %80 sınırına dayanmıştı. İthal kalemlerinin başlıca bileşenini tüm devreler oluşturmaktaydı. Asıl şimdi uygulamaya özgü “ASIC” bilgeliğimizi geliştirme, vazgeçmeden yurtdışı bağımlılığımızı azaltma adımını atmamızın zamanı gelmişti.
Öncelikli olarak tasarım yapabilmenin kökenine inmek, doğru araçlarla hareket etmek konusunda, iletişim firmaları ortak davranış modelini geliştirecektik. Kıymetli hocalarımızın da büyük fedakârlıklarla doğru uzgörü planları uygulamaya geçirilecekti.
İlk aşamada
Fransa seyahati ve kullanılacak olan yazılımın belirlenmesi ile yola
çıkıyorduk. İletişim firmalarımızın ortak yazılım stratejisinde buluşmaları ve
bilimsel bir merkezin İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kurulması girişimin ne
kadar benimseneceğinin somut çıktısı olmuştu. Hemen ardında İstanbul Teknik
Üniversitesi İleri Elektronik Teknolojileri Araştırma Vakfı “ITU/ETA” kurulmuştu.
Vakfın 11 Ağustos 1988’de gerçekleşen ilk toplantısında, o gün içinde
bulundukları rekabet ortamından arınmış olarak, dört firma temsilcisi “Netaş,
Teletaş, Beko, Vestel” 950.000$ yıllık harcama bütçesi için tarihi karar
almışlardı.
Cesaretle
mücadeleye başlamamızın ardından ilk tüm devre “Netaş QM-DM02-AA Türkiye”
markası ile 1992 yılından itibaren üretilmeye başlanmıştır. 1 mikron kalınlık
bugün ile kıyaslandığında 1000 nm oldukça kaba ve az sayıda transistör “40.000”
içeriyor diyebilirsiniz. Kesinlikle ifade etmek gerekirse o günün koşullarında
yurt dışında üretilen en yüksek CMOS teknolojine sahip bileşen tanımı doğru
olacaktır.
Ülkemizde
“FabLess” tabir edilen yaklaşım olarak benimsenen tüm devre teknolojisine sahip
olma düşüncesinin ikinci aşaması haddehane “Foundary” kurulumu ile devam
edecektir. Tübitak Gebze yerleşkesinde tamamlanan tesis Yarı İletken
Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı “YİTAL” amacı doğrultusunda sektörümüze
öncülük ederek öğrenim sürecinde etkin görevini sürdürmektedir.
Neden tümdevre
tasarım ve üretimi 30 yıl önce stratejik olarak değerlendirildi? Sorunun
cevabı, son zamanlarda yaşanmakta olan başlıklardan kolaylıkla anlaşılmaktadır.
Açıkçası üretim sıkıntısının varabileceği düzey aklımıza hiç gelmemiş olsa da
katma değeri ciddi biçimde arttırabilecek iki çözüm araştırma bulguları olarak
netlik kazanmaktaydı.
Birincisi, erişmiş olduğumuz seviye itibari ile teknoloji
transfer eden bir ülke konumundan teknoloji ihraç edebilecek kabiliyeti
kazanmış olmamızdı. Donanımın ticari olarak kullanımda olan bileşenlerinin
ötesinde tüm devrelere sahip olmasının getirdiği üstünlüğü fark etmiştik.
Yazılım ile bütünleşik çözümlerle birleşince ürünlerimizin özgün yeteneği
sözleşmelerde yeni dayanaklar oluşturmaktaydı.
İkincisi, bir başka ayrıcalık güvenlik üzerine
kurgulanmıştı. Siber güvenliğin henüz tanımının yapılmamış olmasına rağmen
donanım ağırlıklı sistemlerin daha kolay savunulabilir olması düşüncesi ön
planda tutulmaktaydı. Bu amaca yönelik olarak tüm devre tasarımı ve üretimi
ağırlıklı çok sayıda araştırma, belge ve doküman yayınlanmış, çalıştaylar
düzenlenmiştir.
Ayın konusu Ulusal
Siber Güvenlik olunca sizlerle geçmişte yaşananları paylaşmak istedim.
Yazılımın inanılmaz gelişimi beraberinde dayanıklılığı ve güvenliği de ilk
sıralara taşımakla kalmamış, nesnelerin akıllanmaları ile birlikte endişeleri
körüklemiştir. Yapay zekânın tersine kullanılarak siber saldırılar için bir
araç olarak kullanılma olasılığı ürkütücüdür. 2016 yılında hedef pazarın
belirlendiği, makul teknoloji seviyesi odaklı, yatırım geri dönüşü hesaplanmış,
çalışmanın ve raporunun hazırlanmasında bulunmuştum. Güvenlikte donanımın gücünü
sizlere aktarmak istedim.
Yaşamlarını tümdevre alanına adamış değerli hocalarımıza saygılarımla. Prof. Dr. Duran Leblebici, Prof. Dr. Atilla Ataman, Dr. Fikret Yücel, Tanju Argun.
Not: QM-DM-02-AA
Türkiye 8x8x2 Mbit PCM anahtar olarak tasarlanmış ve üretilmiştir.