04 March 2017

Trappist1 ve 1977

Nasa Bilim İnsanları 40 ışık yılı uzaklıkta Trappist 1 yıldızının etrafında 7 adet gezegen keşfederek yeni bir güneş sistemi ile tanışmamıza sebep oldular. Trappist 1 bizim güneşimizin %11 büyüklüğünde, etrafında dönen e, f, g gezegenleri ise yaşanabilir bölge diye adlandırılan uzaklıkta. Bir başka deyişle suyun (H-O-H) bu gezegenlerde sıvı olarak bulunması ve yaşamı desteklemesi büyük bir olasılık. Trappist yıldızının küçüklüğü nedeniyle gezegenler yıldıza oldukça yakın mesafede konumlanmış durumdalar, oraya gidebilmiş olsak gezegenleri kendi dünyamız ve ayımız gibi yakın olarak görebilme imkanı olurdu.
1996 yılında kaybettiğimiz bilim insanı Carl Sagan'ın 1985 yılında yazdığı "Contact" kitabını okuduğumda bu günleri nasıl tahmin ettiğini şimdi anlayabiliyorum.


Daha sonra filmi çekilen kitap 1997 yılında vizyona girdi ve Jodie Foster'ın muhteşem yorumu ile seyirciler ile buluştu.
Trappist 1 bizim güneş sistemimizden 40 ışık yılı uzaklıkta, bir başka deyişle Dünyamızdan çıkan ve Saniyede 300.000 km hızla gidebilen ışık 40 yıl sonra Trappist gezegenlerine ulaşabiliyor. Işık 1 saniye içinde dünyamız çevresinde yaklaşık 8 tur atabilirken ve ışık kaynağımız güneşten çıkan ışığın dünyamıza sadece 8 dakika 20 Saniyede eriştiğini düşünürsek Trappist ile aramızdaki mesafenin inanılmaz boyutunu fark edebiliriz. Ancak bu uzaklık, evren boyutunda düşünüldüğünde, son derece kısa ve komşu denecek kadar yakın olarak yorumlanabilir. Galaksimizin merkezinden çıkan ışığın dünyamıza erişmesi ise 28.000 yıl sürmektedir.
Hal böyle olunca biz Trappist 1 in 40 yıl önceki haline izlemekteyiz. Aynı şekilde Trappist 1 den şu anda bizim dünyamıza bakabilseydi dünyamızın 1977 yılını görüyor olacaktık.
1977 yılı oldukça hareketli bir yıl olarak tarihe geçmişti. Daha önce Apollo 11 ile 20 temmuz 1969 günü ay yüzeyine iniş yapan Buzz Aldrin ile Neil Armstrong başka bir gök cisminde yürüyen ilk insanlar olmuşlardı. 1977 yılına gelindiğinde insanlık dünya dışında hareket eder durumda idi. Telekom sektöründe ise bırakın mobil iletişimi sayısal altyapılar bile bir hayaldi. Günün en gelişmiş teknolojik sistemler anahtarlama Xbar Mekanik ile taşıyıcı Kramporter olarak üretilmekte ve kullanılmaktaydı. Bir telefon tahsisi için yıllarca beklenen o günler şimdi çoktan geride kaldı. Ancak Trappist 1 de gelişmiş yaşam olsa ve bizi izliyor olabilseler bizim teknoloji alanında bu kadar hızlı gelişebileceğimiz tahmin edilebilir miydi bilmiyorum.

1977 Yılında Netaş'ta meslek hayatına yeni başlamış bir mühendis olarak ve sektördeki gelişmelerin içinde yaşayarak, geçen yıllar yeniliklerin hız kesmeden ve artan bir ivme ile devam ettiğini bana gösterdi. Evrende ne kadar uzağa bakarsak o kadar çok geçmişe baktığımızı hatırlatarak, yeni buluşlar ile heyecan vermeye devam edecek.