08 December 2025

Teknoparklarda Yenilikçilik “İnovasyon” Ölçülebilir mi? Ölçeklendirilip Derecelendirilebilir mi?



1 - Inovasyona Tarihsel Bakış

Sevgili okuyucular, yeniden ve sıkıcı bir inovasyon anlatımı daha mı diye düşündüğünüzü tahmin ediyorum. Ancak sürekli ve çekinmeden, tükettiğimiz ifadenin aslında somut bir kavramı içerdiğini anımsatmak istiyorum. Doğru bir dayanak olarak anlamlandırıldığında verimliliği, başarıyı ölçmenin somut bir aracı olabileceğinin ayrıntılarına birlikte göz atalım. Kısa sürede fark edilecektir, canlılığı, heyecanı tetikleyen saygı duyulması gereken bir kavram aklımızın bir köşesinde belirmeye başlayacaktır. Ayrıca hatırlamakta fayda olduğu gerçeğinden hareketle “Ölçülmeyen ve kıyaslanmayan hiçbir süreç yönetilemez” ifadesinin doğruluğudur.

Britannica inovasyon kelimesini şu şekilde tanımlıyor;

“İnovasyon, bir şeyi yapmanın yeni bir yolunu yaratmaktır, bu girişim, somut (örneğin, yeni bir ürün geliştirilmesi) veya soyut (örneğin, bir soruna yönelik yeni bir felsefe veya teorik yaklaşım geliştirilmesi)” olabilir.

Süreç Nasıl Başladı?

Yıllar önce teknolojinin gelişmesiyle birlikte, gündelik yaşantımızın bütün alanlarını kapsayan yeni bir kelime ile tanışıldı. “Innovation”. Sözcüğü Türkçeye çevirmek için bütün imkânlar seferber edilmişti. Elbette yeni ve yalın bir kelime icat etmenin zorluğu kısa sürede anlaşılmıştı. Dolayısıyla tipik ve geleneksel alışkanlıklarımıza başvurulmuş ve olduğu gibi Türkçeye devşirilmişti “İnovasyon”. Çabucak kurumsal dünyanın vazgeçilmez akımı olmuştu ve zihinlere yerleşen algı inovativ olmaktı. Cezası yarıştan kopmak olarak öngörülmüştü.

Beğenilmesi şaşırtıcı hızla gelişti ve ayaküstü kararlarla ivmelendi. Sonuç olarak tempo yükseldi ve dalga dalga toplumun her kesiminde kabul gördü.

Keşfedilen çığır açıcı buluş nihayet Türkçe karşılığını da kazandı. Yenilikçilik. Tam olarak İngilizce karşılığı olmasa da tanım olarak geniş bir bakış açısını kapsamaktaydı.

2 - Yeni Ürün Nasıl Tanımlanır?

Ürünlerin yaşam eğrileri incelendiğinde, doğal bir çevrimi izledikleri kuramı ile karşılaşılmaktadır.

Fikir Aşaması:

Pazar ihtiyaçlarının belirlenmesi…

İş planı tamamlanması ve onayı…

Ürünün koşullara uygun tasarımı…

Üretim Aşaması:

Bileşenler Tedarik…

Standartlara uyumluluk…

Verimlilik, rekabetçilik…

Satış Aşaması:

Pazarda tutunma, karlılık…

Müşteri memnuniyeti, pazar payı…

Bahsedilen aşamaların ardışık iç içe geçmiş süreç haritaları değer yaratmak üzere kurgulanmaktadır. Halkaların dizilimi seri ve paralel olarak değer zincirini oluşturmaktadır. Sistem duyarlılıkla yönetilmektedir ve her adımın kazanımı, etkinliği ölçülebilmektedir. Sorunsuz yapının işletilmesi bir saatin hassas donanımını andırmaktadır.

Dolayısıyla yeni ürün tanımında bahsedilen konu, projelere bağlanmış kaynaklarının yukarıda sözü edilen aşamalarda sağlayacağı, fayda olarak açıklanmaktadır. Yarar pazarda rekabetçiliği destekleyici ve payı koruyucu önlenmek olarak değerlendirilebilmektedir. Ayrıca maliyetler üzerinde gerçekleştirilecek iyileştirme ve giderlerde sağlanacak tasarruf yeni ürün kapsamı içinde kıymetlendirilebilmektedir. Kaldı ki düzen baştan aşağı yepyeni bir ürünün müşterilere sunulması olarak da gündeme gelebilmektedir.

Marifet sıradan süregelen oluşumun zaman yitirmeden yenilenmesi olarak adlandırılmaktadır. Değişimin planlaması ve yeniliğe geçiş yavaş ve yumuşak olabileceği gibi daha sert ve kırılgan programlarda uygulanabilmektedir. Önemli mesele, yenilikçiliğin kuruluşun davranış felsefesi olarak benimsenmesinde yatmaktadır. Yine yakın geçmişte yaygın olarak süreç yönetiminde kullanılan yalın “lean” metotlarını hatırlarız.

Özetleyecek olursak her yıl ürünlerin değer zincirinde elde edilecek iyileştirme bir yıl sonrası için kazanca dönüşecektir. İşletmenin faaliyet gösterdiği dikey pazarlarda iyileştirme aynı oranda hesaplanmayacaktır. Örnek olarak, yukarıdaki şekilde %20 ölçeğinde ilerlemeyle ulaşılan seviyenin ürünün yeni ürün yelpazesine dâhil edilmesi olacaktır. Tutumlarında ısrar eden sayısız işletmenin nasıl düşüşe geçtiklerine tanıklık etmekteyiz. Sarsılmaz gerçek yeniliklerin peşinden koşarak dayanıklı fikirleri desteklemek ve yıl içinde değer zincirinin kazanım ve/veya kayıplarını izleyerek etkin sonuçlar elde etmektir.

3 – Yenilikçilik “Inovasyon” Göstergesi

Sağduyulu yönetim anlayışıyla, yıl içinde gayretle takip edilen süreç neticesinde mevcut ürünlerde iyileşme dokunuşları veya tamamen yeni bir ürünün pazarla buluşması gerçekleştirilmiş olacaktır.

Bir yıl sonra toplam satış hasılası içinde yeni ürünlerin sağladığı getiri oranı yenilikçilik göstergesi olarak belirlenecektir.

İşletmenin kendisini nasıl tanımladığı, bulunduğu alanın yenilikçiliğe yaklaşımı, yenilikçilik hedefi belirlemede gerçekçi ve geçerli olacaktır. Yukarıda şeklide örnekleri verilmiş olan rakamsal veriler işletmenin sırtının yere gelmemesini sağlayacak ortalamalar olarak düşünülebilir. Ayrıca sıkça sorulan konunun, verilerin işletmenin hangi rakamlarına dayandırılacağıdır. Rekabetçi mücadelenin satış, gelir, kar, nakit akışı kapsamında yürütüldüğünü varsayabiliriz.

Dolayısıyla özveriyle çalışılan projelerde hangi göstergenin öncelikle izleneceğine işletme yönetimi karar verecektir. Yukarı tırmanışın güçlükle, neredeyse bata çıka bir koşturmaca olduğu bilinmektedir. Öte yandan aşağı yuvarlanmak veya savrulmak ise gezinti gibi değil bir anda gündüz gece gibi oluşabilmektedir. Uzun süreli bir aldırmazlığın, sürüklenişin sebep olduğu devamsızlıktır. Yenilikçiliğe odaklanmak ise durumun korunması olmamalıdır. Hedef oranları sektörel kolay erişilebilir ortalamanın üzerinde belirlenmelidir. Oldukça kapsamlı bütünsel yaklaşım ile kazanımın paylaşımı da saptanmalı ve iletişimi sağlanmalıdır.

Ayın konusu Teknoparklara bu çerçeveden bakılırsa, süreci olgunlaştırmak için yenilikçi çıktılar elde edilebilir.

Bulgu: Yenilikçilik, bağışıklık kazanılarak, yükselişin doğal çaresi olarak içselleştirilmelidir.

Unutmayalım, Her Zaman ve Her Yerde.

İcrayı San’at Eyle.