04 May 2023

Cumhuriyet, Atatürk ve Nutuk


2420. Bölge Yenilikçi Sekreterlerim, GG Yardımcılarım, Komite.

Başkanlarım, Başkanlarım, Rotaryenler, Rotaraktlar, Interaktlar, Kıymetli Eşlerimiz, Çocuklarımız, Misafirlerimiz. Değerli Basın Mensupları. Kıymetli Direktörümüz ve UR Vakfı mütevelli heyeti üyesi Örsçelik Balkan’ı rahmetle anıyoruz. Onun adına düzenlenmiş olan “Atatürk ve Nutuk” kısa film yarışmasına hoş geldiniz.

Sevgili yarışmacılar, birazdan sizlerin eserlerini heyecanla izleyeceğiz. Yaşanmış anılar bir kez daha zihnimizde canlanacak. Katılımınız için sizi canı gönülden kutluyorum.

100. yıl komitemize ve Başkanımız Raif Bolat’a, GGY Semra Baysan’a etkinliği üstlenen Karaköy RK ve Başkanı Hüseyin Yıldız’a 1B/1D Grup kulüplerine, Katılım sağlayan bütün kulüplerimize kalbimin derinliklerinden çok teşekkür ediyorum.

Birinci Dünya savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu, itilaf devletleri ile Mondros Mütarekesini imzalamış ve fiilen 30 Ekim 2018 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu sona ermiştir. Anadolu bitaptır, yıllardır süren savaşların yorgunluğu ile haraptır, aileler dağılmıştır.

Mustafa Kemal ve silah arkadaşları 1919 – 1922 yılları arasında şartların inanılmaz elverişsizliğine rağmen halkına güvenmiştir. Üstün zekâsı ve liderlik vasıflarıyla misakı milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak amacıyla, çok cepheli, askeri ve siyasi kurtuluş mücadelesini erkeği, kadını, gençleri ile birlikte, başlatmıştır.

1918 de imzalana Mondros anlaşmasının hemen ardından vatan toprakları dört bir yandan işgal edilmeye başlanmıştır.

3 Yıl sonra 1921 İşgal sürmektedir, işgal kuvvetleri Ankara’ya harekât emri almıştır. Ve 2 Eylül 1921 tarihinde Ankara’ya 50 km mesafeye kadar yaklaşmışlardı. Sakarya Meydan Muharebesi… Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat komuta ettiği karşı taarruz 10 Eylül 1921 sabahı başlamıştır. 13 Eylül 1683 tarihinde İkinci Viyana kuşatmasıyla başlayan geri çekilme 238 sene sonra yine bir 13 Eylül de ilk kez durdurulmuştur.

Sakarya meydan muharebesi kazanılmış, kahramanlık destanı yazılmıştır.

Sakarya zaferini Mustafa Kemal Paşa’nın o ünlü sözleriyle analım.

Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz."

Bir yıl sonra, Tarih 20 Temmuz 1922… 100 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmış ve tamamlanan oturumda Mustafa Kemal Paşa’ya Dördüncü kez Başkomutanlık yetkisi verilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta anlatıyor. Şimdi kendi sözlerinden Nutuk’tan okuyorum.

“Genel Kurmay Başkanı 13 Ağustos’ta cepheye gitmişti. Ben birkaç gün sonra hareket ettim. Hareketimi çok sınırlı sayıda birkaç kişiden başka bütün Ankara’dan gizledim.

Benim Ankara’dan ayrılacağımı bilenler, buradaymışım gibi davranacaklardı. Hatta benim Çankaya’da çay ziyafeti verdiğimi de gazetelerde ilan edeceklerdi. Bunu kuşkusuz o zaman işitmişsinizdir. Trenle hareket etmedim. Bir gece otomobille tuz çölü (Koçhisar) üzerinden Konya’ya gittim.

Konya’ya hareketimi orada hiç kimseye telgrafla bildirmediğim gibi, Konya’ya varır varmaz telgrafhaneyi kontrol altına aldırarak Konya’da bulunduğumun da hiçbir yere bildirilmemesini sağladım.

20 Ağustos 1922 günü öğleden sonra saat 16.00’da Batı Cephesi karargâhında yani Akşehir’de bulunuyordum. Kısa bir görüşmenin ardından 26 Ağustos sabahı düşmana saldırı için Cephe Komutanına emir verdim.

24 Ağustos 1922’de karargâhımızı Akşehir’den saldırı cephesi gerisinde ki Şuhut kasabasına taşıdık. 25 Ağustos sabahı da Şuhut’tan savaşı yönettiğimiz Kocatepe’nin güneybatısında çadırlı ordugâha naklettik.

26 Ağustos 1922 Sabah Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah 05.30’da topçu ateşiyle savaş başladı.

“Ordular ilk Hedefiniz Akdeniz İleri”

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta devam ediyor.

Her evresi düşünülmüş, hazırlanmış, yönetilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bir harekâttır. Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek güç ve kahramanlığını tarihte bir daha belirleyen çok büyük bir eserdir.

Bu eser Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz anıtıdır. Bu eseri yaratan bir ulusun bir çocuğu, bir ordunun başkomutanı olduğum için sonsuza kadar mutlu ve bahtiyarım”

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta

 “31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir yönünde yol alırken, diğer kısımlarıyla da düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenilgiye uğratmak üzere ilerliyorlar. 9 Eylül 1922 Ordularımız İzmir rıhtımına ilk verdiğim hedefe, Akdeniz’e vardılar”

Kaynak: Türkiye İş Bankası Kültür yayınları 2016

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk - Gençler için fotoğraflarla nutuk”

Milli birlik ve beraberliğin öneminin vurgulandığı Nutuk'ta, işgalin nasıl ve ne durumlar altında yaşandığına, bu oldukça zorlu geçen zamanlarda işgalden nasıl kurtulunduğuna, cumhuriyetin nasıl ve ne denli zor şartlar altında kurulduğuna değiniliyor. Atatürk milli mücadele süreci boyunca gerçekleştirdiği faaliyetleri detaylı bir şekilde, tüm sorulara yanıt verecek şekilde aktarıyor.

Cumhuriyetin önemini ve bunu korumak için ana görevin Türk gençliğinde olduğunu vurgulayan Nutuk kitabı genç okurlar için eşsiz bir yol göstericidir. Barındırdığı birbirinden eşsiz ve değerli sözlerle okuyuculara seslenen, kudretli ve onurlu bir ulusun ancak ve ancak tam bağımsızlıkla yaşayabileceğini ileten Nutuk tarihten gelen bilgilerle geleceğe ışık tutuyor.

Milletlerin bağımsızlığının ne kadar kıymetli olduğu hususunu tekrar tekrar dile getiren eserde yeni kurulan bir ülke için izlemesi gereken yol haritası çiziliyor.

Bize bu güzel günleri armağan eden, gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kadın, erkek, çocuk bütün vatan evlatlarını, 1899, 1900 ve 1901, doğumlu 23, 22, 21 yaşlarında gencecik şehitlerimizi, gazilerimizi, onları gururla onurla vatani göreve gönderen kocaman yürekli anneleri, babaları, kardeşleri rahmet, saygı ve şükranla anıyoruz.

Onların manevi huzurunda bütün benliğimizle eğiliyoruz.

Etkinliğe emeği geçen tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Kısa film yarışmasına katılarak ödüle layık görülen eserleri kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Mustafa Kemal Atatürk’ün barışçı sözcükleri yıllardır dünyanın her köşesinde yankılanıyor.

“Yurt’ta Sulh, Cihan’da Sulh”